İş Kurmadan Önce Yapılması Gerekenler
Birçok girişim, güzel ya da güzel olduğu düşünülen bir fikirle başlar. Çoğu zaman ise girişim fikrinin yalnızca olumlu yönlerine odaklanılır; oysa sorulması gereken kritik sorular göz ardı edilir. Bu soruların atlanması, girişim fikrinin yanlış temeller üzerine inşa edilmesine neden olur. Girişim fikrini hayata geçirmeye fazlasıyla odaklanıldığı için bu aşama çoğu zaman “sonra düşünülür” denilerek geçiştirilir. Oysa bu sorular, girişimin başarıya ulaşmasında belirleyici bir rol oynar. Düşünülmeyen unsurlar, girişim hayata geçirildikten sonra mutlaka karşımıza problem olarak çıkar.
Peki, girişim fikrini hayata geçirirken çoğu zaman sorulması gerekirken sorulmayan bu sorular nelerdir? Girişimcilik sürecine başlamadan önce düşünülmesi gereken unsurlar hangileridir?
Bu Girişimde Neden Yer Alıyorum?
Bir girişimin geleceğini belirleyen en önemli unsur, girişimde bulunma amacıdır.
Pek çok girişim, “daha fazla para kazanmak”, “mevcut işteki baskılardan kurtulmak” ya da “kendi işimin patronu olmak” gibi motivasyonlarla başlar. Ancak bu motivasyonlar, uzun vadede sürdürülebilir başarı için yeterli değildir.
Araştırmalar, girişimcilerin yaklaşık %80’inin ilk yıl içinde önceki işlerinden daha az gelir elde ettiğini göstermektedir. Ayrıca bir işe sahip olmanın, çoğu zaman bir yerde çalışmaktan daha fazla stres ve daha yoğun tempo getirdiği unutulmamalıdır.
Dolayısıyla girişim motivasyonunun yalnızca “para kazanmak” veya “rahat çalışmak” gibi nedenlere dayanması, beklentileri karşılamaz ve kısa sürede motivasyon kaybına yol açar. Gerçek motivasyon, çözülmemiş bir problemi çözmek, değer üretmek veya insanların hayatına fayda sağlamak olmalıdır.
Bu Alanda Bilgi ve Tecrübem Var mı?
Birçok girişimci, başarılı örnekleri görüp benzer bir modeli uygulamaya çalışır.
Ancak sadece “o iş tuttu, ben de yapayım” düşüncesiyle başlanan girişimler çoğunlukla başarısız olur. Çünkü bilgi, deneyim ve sektörel farkındalık eksikliği, karşılaşılan sorunlarda doğru çözümler üretilememesine yol açar.
Bir işin başarıya ulaşması için, yalnızca fikre değil, o fikri doğru şekilde hayata geçirebilecek bilgi ve tecrübeye de sahip olmak gerekir. Aksi takdirde, basit görünen sorunlar bile girişimin ilerlemesini durdurabilir.
Yeterli Sermayem Var mı?
Her girişimin bir maliyet kalemi vardır. Şirket kurmak, altyapı oluşturmak, pazarlama çalışmaları yapmak gibi temel giderler, çoğu zaman tahmin edilenden fazladır.
Dijital girişimler bile reklam bütçesi, ekipman, yazılım, tasarım gibi görünmeyen maliyetleri içerir.
Sermaye yalnızca girişimin gereksinimlerini karşılamak için değildir; aynı zamanda girişimcinin kişisel harcamaları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Yani finansal planlama yapılırken hem işletme giderleri hem de kişisel yaşam maliyetleri birlikte hesaplanmalıdır.
Ekibim Var mı?
Bir girişimin başarısı, genellikle doğru ekibe sahip olmaktan geçer. Tek başına bir fikri geliştirmek, büyütmek ve pazara sunmak neredeyse imkânsızdır.
Teknoloji, tasarım, pazarlama, SEO, müşteri ilişkileri, finans ve operasyon gibi alanların her biri uzmanlık gerektirir.
Küçük bir ekipte bile iş yükü hızla artabilir. Dolayısıyla girişimci, sadece bilgi ve beceri açısından değil, aynı zamanda zaman yönetimi açısından da gerçekçi olmalıdır.
Doğru görev dağılımı yapılmazsa, girişimin sürdürülebilirliği tehlikeye girer.
Girişimim Hangi İhtiyacı Karşılıyor?
Her başarılı girişimin temelinde, bir ihtiyacı karşılamak yatar. İhtiyaç olmayan bir alanda faaliyet göstermek, “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya” benzer.
Yani, pazarın talep etmediği bir ürünü veya hizmeti sunmak, ne kadar emek verilirse verilsin sonuçsuz kalacaktır.
Bu nedenle girişimci, kimin hangi sorunu çözeceğini, ürünün kimlere neden hitap edeceğini net şekilde tanımlamalıdır. Aşırı iyimser beklentilerden kaçınılmalı; müşteri davranışları somut verilerle analiz edilmelidir.
Girişimimin Farkı Ne?
Bugün neredeyse her girişimin benzeri vardır. Ancak benzer olmak, başarısız olunacağı anlamına gelmez. Google, Yahoo ve AltaVista gibi arama motorları varken kuruldu; Facebook, MySpace ve Hi5’ın var olduğu dönemde ortaya çıktı. Yine de her ikisi, rakiplerinden farklı yaklaşımlar sunarak sektörlerinde lider olmayı başardı.
Bu nedenle girişimcinin kendisine şu soruyu sorması gerekir: “Benim girişimim, mevcutlardan hangi yönüyle daha iyi veya daha farklı?”
Aynı imkanları sunan bir girişimin öne çıkması mümkün değildir. Pazarda erken hareket eden rakipleri geride bırakabilmek için, kayda değer farklar yaratmak gerekir.
Bu farklar; kullanıcı deneyimi, hız, fiyat politikası, müşteri hizmetleri veya teknoloji olabilir.
