10 Soruda Meslekler I CEO
Webtures’ta yer alan pozisyonları daha iyi tanıtmak amacıyla başlattığımız “10 Soruda Meslekler” serisinin 7. ayağı: CEO pozisyonu.
Bu röportajda Webtures CEO’su Kaan Gülten, CEO rolünü, sorumluluklarını, zorluklarını ve bu alanda çalışmak isteyenlere önerilerini anlatıyor.
1) Yönetim nedir, sizin için anlamı nedir?
Benim için yönetim, geçmişten çıkarılan dersler, edinilen bilgi ve deneyimle, geleceğe yön veren bir hedef doğrultusunda “tüm detayların o hedefe hizmet edecek şekilde kurgulanması”dır.
Bu süreç önce kişinin kendisini yönetmesiyle başlar. Kendi disiplinini, motivasyonunu ve duygularını gerektiği gibi kontrol edebildiği oranda, dışarıya dönük yönetim becerileri de gelişir.
Sonuçta, yönetimin en güçlü yakıtı motivasyondur — bireysel ve kurumsal vizyonu ileri taşır.
2) CEO ne iş yapar? Görev ve sorumluluklarınız nelerdir?
Bir CEO’nun görevleri şirketin büyüklüğüne, sektöre, ekiplere ve vizyona bağlı olarak değişse de benim rolümde odaklandığım ana unsurlar şöyle:
- Şirketin vizyon ve stratejisini belirlemek, bu stratejinin geleceğe dönük yollarını çizmektir.
- Ekip, teknoloji, yetkinlik ve kaynak planlaması yapmak; bu kaynakları vizyona uygun şekilde dağıtarak verimli hâle getirmek.
- Pazarlama ile Ar-Ge çalışmalarına özel önem vermek: kaliteyi ve yeniliği artırarak rekabet avantajı yaratmak.
- Tüm departmanlarla işbirliği içinde çalışmak; ekiplerden, müşterilerden ve sektörden gelen geri bildirimleri analiz ederek aksiyon planları üretmek.
- Verimsiz süreçleri azaltarak katma değer yaratan işlere yoğunlaşmayı sağlamak.
Özetle, vizyonu hayata geçirmek için kaynak + strateji + katkı odaklı organizasyonu kurmak ve sürekli iyileştirmek CEO’nun ana görevidir.
3) İyi bir yönetici/CEO olmak için hangi özellikler olmalı?
Bir yönetici adayının sahip olması gereken bazı kritik özellikler:
- Duygudurum kontrolü: Özellikle kriz anlarında soğukkanlı kalabilmek, duygusal zekâyla karar verebilmek.
- Kriz yönetimi becerisi: Olası senaryoları önceden görmek, hazırlıklı olmak ve hızlı çözüm üretebilmek.
- Empati ve iletişim becerisi: Çalışanlarla kurulan sağlıklı iletişim, güven ve bağlılık oluşturur.
- Adaptasyon kabiliyeti: Teknoloji, sektör trendleri ve iş dünyasındaki değişimlere çabuk uyum sağlamak.
- Stratejik düşünme: Kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli planlar geliştirebilmek.
- İnisiyatif alma cesareti: Belirsizlik ortamında karar verebilmek ve risk alabilmek.
Bu özelliklerin her biri, yöneticinin hem lider hem koç olarak hareket etmesini kolaylaştırır.
4) Yönetici olmak için hangi eğitimler tercih edilmeli?
Eğitim, yöneticilik kapasitesini destekleyen önemli bir araçtır. Önerilerim:
- Liderlik / ekip yönetimi eğitimleri (coaching, takım dinamikleri, mentor desteği)
- Strateji ve iş yönetimi (MBA, yönetim bilimleri, stratejik planlama)
- Finans, pazarlama, operasyonlar gibi temel iş alanlarına ilişkin kurslar
- Dijital dönüşüm, veri analitiği, yapay zeka gibi yeni teknolojiler üzerine eğitimler
- Kişisel gelişim: Duygusal zeka, stres yönetimi, iletişim becerileri
- Yabancı dil, kültürel farkındalık ve global vizyon eğitimi
Eğitim; teorik bilgi kadar uygulama ve pratikle desteklenirse yönetimde gerçek fayda sağlar.
5) Yönetim alanında kariyer planlaması nasıl yapılmalı?
Yol haritanızı oluştururken izleyebileceğiniz pratik adımlar:
- Hedeflediğiniz CEO pozisyonlarını ve şirketleri belirleyin.
- Bu şirketlerdeki mevcut yöneticilerin kariyer geçmişini inceleyin (LinkedIn, şirket siteleri).
- İlgili pozisyonların görev tanımlarını, aranan yetkinlikleri Google’da araştırın.
- Eksik yetkinliklerinizi listeleyin ve bunları tamamlamak için kısa/orta vadeli hedefler koyun.
- Farklı departmanlarda, sektörlerde ve projelerde çalışarak çok yönlü bir portföy oluşturun.
- Mentorluk, danışmanlık ve network aktiviteleriyle deneyimlerinizi geliştirin.
Bu yaklaşım, hem sistemli hem de uygulanabilir bir kariyer süreci sağlar.
6) Yönetici adaylarına kariyer önerileriniz neler olur?
- Sürekli öğrenme: Kendinizi yeterli hissettiğiniz anda durmayın; yeni beceriler kazanmaya açık olun.
- Çeşitlilikten beslenin: Farklı kültürlerde, farklı sektörlerde çalışmak vizyonunuzu genişletir.
- Risk alın: Konfor alanından çıkın; bazen başarısızlık değerli öğrenmeler getirir.
- İletişim ve ilişki ağı: Sektörel bağlantılar ve ekiplerle güçlü bağlar kurmak uzun vadeli avantaj sağlar.
- Vizyon odaklı olun: Kısa vadeli sonuçlara kapılmadan, büyük resmi her zaman hatırlayın.
7) Yönetici olarak çalışmanın kolay ve zor yönleri nelerdir?
Kolay yanları:
- Kendi kararlarınızı alabilme özgürlüğü
- Stratejiyi ve organizasyonu yönlendirme şansı
- Kurumsal sorumlulukla birlikte etkili iş yapabilme hissi
Zor yanları:
- Kararların sonuçlarından doğrudan sorumlu olma
- Belirsizlik, kriz ve stresle başa çıkma
- İş-özel yaşam dengesini korumak zorlaşabilir
- Sürekli adaptasyon gereksinimi
Yönetici olmak, özgür ama sorumluluğun ağır olduğu bir pozisyondur.
8) Yönetim kavramının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gelecekte yönetim anlayışında bazı önemli eğilimler öne çıkacak:
- Merkeziyetsizlik: Hiyerarşinin azalması, bireylere daha fazla söz hakkı
- Mikro yöneticilikten makro vizyona geçiş
- Kişiselleştirilmiş yönetim anlayışı: Her bireyi özgün kabul eden yaklaşımlar
- Yapay zeka ve veri odaklı karar destek sistemleri
- Liderin ilham verici rolü: “Yön gösterici” değil, “örnek olan” figür
Algoritma yönetimiyle kararlarımızı teslim etmek risk taşır; bu nedenle insan faktörü yine kritik olacak.
9) Bu alanda nasıl başladınız? Sizin yolculuğunuz nasıl şekillendi?
Kurumsal geçmişim sınırlı; girişimci ruhla başladım.
Bir girişimin kuruluş aşamasında yöneticilik ihtiyaçları doğal olarak ortaya çıktı ve ben bu rolü üstlendim.
Yolda öğrenmek zorunda kaldığım pek çok yetkinlik ve bilgi, beni bugün geldiğim noktaya taşıdı.
10) Bir gününüz nasıl geçiyor?
Bir günüme genel hatlarıyla şöyle başlıyorum:
- Gündem takibi: Türkiye & dünya gündemi, sektörel gelişmeler
- Mail / mesaj yönetimi
- Toplantılar, strateji oturumları, proje takipleri
- Ekiplerle istişare, fikir alışverişi
- Zaman ayırdığım küçük aktiviteler: sosyalleşme, kahve sohbetleri, kısa yürüyüşler
Yoğun gündem arasında bile insanlarla kurulan bağ ve fikir alışverişi her günün en sevdiğim parçasıdır.
